12 bin yıllık tarihi ile Anadolu’nun genetiği değişmemiş buğdayı: Siyez
Bir toplumun kendi kültürel ve doğal mirasına sahip çıkması, gelecek kuşaklara verilebilecek en güzel hediye. İşte siyez buğdayından işletilip elde edilen siyez bulguru, düşük glutenli yüksek proteinli gıda ürünleri moda olmadan var olan, bize ait bir değer.
Siyez bulgurunun Türkiye’deki tarihini anlamak belki de Anadolu’nun tarihini anlamakla eşit. Nitekim siyezin bu topraklarda 12.500 yıllık bir geçmişi var. Yetiştirildiği Kastamonu bölgesinde çok bilinse de bizim şehirdeki sofralarımıza gelişi sadece birkaç senelik. Bunca yıllık bu buğdayın tanınmasında öncülük eden ise Fikir Sahibi Damaklar Slow Food ekibi.
Onların sayesinde bu tohum 2012 yılında İtalya’da Slow Food Biyoçeşitlilik Vakfı’nın düzenlediği dünyaca ünlü fuarda temsil edildi. Siyez Buğdayı aynı zamanda Slow Food tarafından yok olma tehditi altında olan, atalık tohumlardan üretilen ve geleneksel yöntemlerle üretilen gıdaları korumaya yönelik olan ‘Presidia’ listesine girmeye hak kazanan Türkiye’deki ilk tohum çeşidi.
Genetiği değişmemiş tohumlardan üretilen, geleneksel yöntemlerle işlenen bu bulgur ülkemizde Kastamonu’nun İhsangazi başta olmak üzere Seydiler ve Devrekani ilçelerinde yetiştiriliyor. Toprağını tanıyan, genetiğiyle oynanmamış her atalık tohum gibi de siyez de hibridlerin var olmakta zorlandığı kurak topraklarda yetişiyor.
Siyez bulgurunun faydalı özellikleri:
– Genetiği değişmemiş, 2n=14 kromozom yapısıyla tarihteki ilk buğdaydan yapılmaktadır.
– Yüksek antioksidan içeriğe sahiptir. Hücre yapısını korur, yaşlanmayı geciktirir.
– İçerdiği B1, B2, B6, B12 vitaminleriyle sindirim ve sinir sistemi için hayati öneme sahiptir.
– Karbonhidrat değeri düşük, protein değeri yüksektir.
– Glisemik indeks değeri, (besinlerin kan şekerini düşürme yüzdesi) çok düşüktür.
– Kolesterol içermez. Posa / lif bakımından zengin bir gıdadır.
– Yüksek miktarda mineral ve selüloz sayesinde kabızlığı önler ve bağırsak kanserinden korur.
– İçerdiği folik asitten dolayı, çocuk ve hamile kadınlar için çok önemli bir gıda maddesidir.
– Sarı renkli bulgurlar gibi üretilirken rengi açılmadığından besin değeri düşmemektedir.
– Hiçbir bitki hastalığından etkilenmez.
Kaynaklar:
http://aa.com.tr/tr/ekonomi/
http://www.fondazioneslowfood.