Sağlığımızı tehlikeye atmaya değmez
İki gün önce üyesi olduğum bir anne grubundan gelen e-posta yüzünden geceleri uyuyamaz oldum. E-posta şöyle idi:
“Yaklaşık 1 aydır 8 aylık kızımın genital bölgesinde kıllanma vardı. Önceleri bir-iki taneydi, gitgide arttı şu an rahat 30-35 tane siyah kıl var. Doktora gittik. Doktor kızımın beslenmesini sordu; anne sütü, ev yapımı yoğurt, mevsim sebzesi -brokoli, pırasa, lahana, patates-, peynir, pekmez yediğini söyleyince bana sık tavuk yiyip yemediğimi sordu. Ben de çok yediğimi söyleyince, “Muhtemelen ondandır” dedi. “Karşılaştığımız tüm tavuklar hormonlu, sık tüketilince de böyle etki yapabiliyor bebeklerde” dedi.
Şok oldum, çok üzüldüm. Bu görebildiğimiz etkisi, kim bilir başka nasıl etkiliyor bebeklerimizi yediğimiz içtiğimiz şeyler…
Türkiye’de birçok hormonun satışının yasak olduğunu söyleyen Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. Zafer Gönülalan şöyle dedi: “Tavuklarda kilo artışı sağlamak amacıyla özellikle östrojen hormonları kullanılıyor. Ancak, Türkiye’de yetiştirilen hayvanlarda hormon kullanımı yaygın değil. Buna rağmen hayvanları hastalıklardan korumak amacıyla antibiyotik kullanılıyor. Hormonlar zaten pahalı ve temin edilmesi zor olan ilaçlardır. Kullanan varsa bile bunları kaçak yollarla yurtdışından getirtiyor olabilirler. Çünkü, ABD ve Avrupa’da hormon yaygın olarak kullanılıyor. Türkiye ileri düzeyde tavukçuluk yapan bir ülke. Ben tavuklarda hormon kullanıldığı konusundaki iddiaların spekülatif olduğunu düşünüyorum.”
Tavuklardan insanlara geçen östrojen hormonunun özellikle erkeklerde cinsel karakter değişikliklerine neden olabileceği ifade edilirken, İngiltere’de sürekli tavuk tüketen bir kişinin, bu tür değişime uğraması nedeniyle açtığı davayı kazanarak maddi tazminat aldığı da örnek olarak verildi. Tavuklardan insanlara geçebilen antibiyotik kalıntılarının, alerjilere ve kansere neden olabileceğine de işaret edildi: “Tavuklar oldukça hassas hayvanlardır. Çevre koşullarından çok çabuk etkilenirler. Bu nedenle tavukları hastalıklardan korumak için antibiyotik kullanılıyor. Ancak, bunun sınır değerlerin üzerine çıkmadığını biliyorum. Aşırı antibiyotik kullanımı sonucu insanlara geçen ilaç kalıntıları, alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Vücutta antibiyotiklere karşı direnç gelişir ve hastalıkların tedavisinde zorluklarla karşılaşılabilir. İleri vakalarda da kanser görülebilir.”
Bizim evde tavuk çok fazla yenmiyor, ama bu sadece tavuklar için değil, etlerdeki hormon ve antibiyotik için de geçerli. Her zaman söylediğim gibi masraf değil de, maliyet hesabı olarak bakmalıyız organik alışverişlerimize. Organik tavuk ve et belki pahalı olabilir ama konvansiyonel yollarla hazırlanmış, paketlenmiş tavuk ve etin tüketilmesi sonucu başımıza açabileceklerinin ağır bedelleri olabileceği unutulmamalı. İlle de et diyenlere, organik tavuk için Orvital, organik et için de Ayvacık tavsiye ediyorum. Belli ki en güzeli vejetaryen olabilmek.
